Özet: ABD arabuluculuğunda Mısır, Etiyopya ve Sudan arasında yapılan toplantılar üç ülke için de gelecek on yıllarda belirleyici olacak. Nisan 2011’de Etiyopya, Mısır’ın su kaynakları; elektrik üretim kapasitesi, toprak verimliliği ve tuzluluğu, tarımsal üretim ve Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) düzeylerine yapacağı ciddi etkileri dikkate almadan GERD (Rönesans Barajı) projesini başlattı. İki ülke arasındaki tarihi düşmanlık ve karşılıklı suçlamalar artık sözlü tehdit düzeyine varan on yıllık bir gerginliği besledi. Mısır’ın her yıl 55 milyar m3 yerine 40 milyar m3 alma teklifinde ısrar ettiği ve Asvan Yüksek Barajı’nın su seviyesinin, deniz seviyesinin 165 metre üstünde tutulmasını talep ettiği ABD arabuluculuğundaki müzakerelerin ilk serisi 9 Aralık günü yapıldı. Etiyopya bu talepleri reddetmekte ısrar etse de biraz ilerleme kat edildi. Müzakerelerin ikinci ve üçüncü serileri muhtemel çözümleri ve Mısır için alternatif su kaynaklarını ortaya çıkaracak nitelikte olmakla birlikte olası bir felaketi de hafifletmeyi amaçlıyor. Bu makale, GERD projesinin Mısır’a etkilerini ve önümüzdeki görüşmelerde değinilebilecek muhtemel senaryoları değerlendiriyor. Tuzdan arındırma; elektrik üretimine alternatif yaklaşımlar ve tarım politikasının yeni hatları, GERD’in teknik özelliklerinin Nil’in debisine dayanarak daha gerçekçi bir elektrik üretim tahmini doğrultusunda düzenlenmesi kamu politikalarının yeni aşamasına damga vuracak.