Özet: Otoriter Cezayir rejimi, 1990’larda bir demokratikleşme girişiminin yanı sıra iç savaşla karşı karşıya kaldı fakat o zamandan bu yana ayakları üzerinde durmayı başararak istikrarını korudu. Arap Devrimleri sırasında dahi rejim, protestoları boşa çıkarmanın ve buna bağlı olarak da ayakta kalmanın yollarını buldu. Cezayir yönetimi, 1990’lardaki kargaşanın ardından nasıl böylesine istikrarlı ve dayanıklı bir otoriter rejim hâline geldi? Rejim, muhalefeti kontrol altına almak ve ihtiyaçlara karşılık vermek amacıyla 1990’larda politik özgürleşme ve çok partili bir sistem gibi yeni mekanizmaları devreye soktu. Rejim bu tip zorluklarla karşı karşıya kaldığında politik özgürleşmeyi bir strateji olarak kullanıyor ve politik sistemi değiştirmeyip sadece toplumu yatıştıran reformlar yapıyordu. Aynı şekilde rejim, çok partili sistemi de kendi yararına olacak şekilde kullanmak konusunda mahir. Toplumsal ve siyasal muhalefete görece daha serbest ancak sınırlı bir kamusal alan tanıyıp söz konusu grupların aktivitelerini kurumsal bir alana kanalize ederken, serbest ve adil seçimlere müsaade etmiyor, parti sistemini kontrol ediyor ve muhalefetin ortaya konan sınırların ötesine geçmesine izin vermiyor. Cezayir rejimi bu yeni uygulamalar sayesinde biçim değiştirirken siyasal alan üzerinde sıkı bir kontrol uygulayan, daha istikrarlı ve dayanıklı bir otoriter rejim hâline geldi.