Özet: İster ittifaklar, ister aday seçimi, isterse kampanya ve halk hareketleri açılarından olsun kimlik politikaları, Endonezya’daki son seçimlerde hayati bir rol oynadı. 2017’nin gerilimli Jakarta valilik seçim kampanyası, ülkenin milliyetçileri ile İslamcıları arasında bir seçim ittifakına ivme kazandırdı. Seküler Endonezya Demokratik Mücadele Partisi (PDI-P) mensubu iktidardaki başkan Joko Widodo, bir İslam âlimi olan Ma’ruf Amin’i 2019 başkanlık seçimlerinde başkan yardımcılığı için tercih ederek birçok kişiyi şaşırttı. Diğer bir milliyetçi parti olan Büyük Endonezya Hareketi Partisi’nin (Gerindra Partisi) başkan adayı Prabowo Subianto, dinin çeşitli geleneksel, ılımlı ve liberal yorumlarını benimseyen birkaç İslamcı gruptan destek toplamayı başardı.  Dolayısıyla bu seçimlerde iki taraf da İslamcılarla güç birliği yapmayı seçti ve dini kimlik siyasi tartışmaların merkezinde kendine bir konum buldu. Farklı ideolojik çizgilerden siyasetçilerin  Çin kökenli vatandaşların büyüyen ekonomik ve siyasi rollerinden duydukları daha kapsamlı endişeler İslamcı ve milliyetçi partilerin son Endonezya seçimlerinde ortak bir zemin bulmasına katkı sağlamış olabilir.