Özet: Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütü, İdlib’de giderek tırmanan bir askerî harekâtla ve otoritesinin iç bütünlüğüne yönelik bir meydan okumayla karşı karşıya. Rusya’nın başlattığı askerî harekât çerçevesinde -gerek İdlib’in derinliklerine uzanan operasyonlara devam etmesi gerekse Türkiye’nin Rus teklifine uyarak örgüte baskı uygulama ihtimali- HTŞ üzerinde giderek artan tehditler yaratıyor. İçeride ise HTŞ ve sivil kolu olan Kurtuluş Hükümeti, halkın protesto eylemleriyle bir kez daha karşı karşıya; yine örgüte, lideri Cevlani’ye ve pragmatik siyasetine saldıran ve örgütü mali yolsuzlukla suçlayan kendi içi ve dışındaki cihadi akımlardan yükselen paralel bir kampanyayla da yüzleşiyor. HTŞ’nin önünde çeşitli seçenekler var: (i) düşmanlarının istediği şekilde örgütü lağvetmek, (ii) tıpkı daha evvel yaptığı gibi yeni dönüşümlere girişmek, (iii) baskılara direnip mevcut örgüt kalıbına tutunmak. Üçüncü seçenek şu an en muhtemel senaryo gibi görünmekle birlikte, bölgesel ve uluslararası durum HTŞ’nin halen daha muamma olan geleceğinde etkili olacak.