(Bu metin İngilizce orijinal versiyonundan tercüme edilmiştir.)
Birçok köklü gelişmenin sonucunda küresel düzen önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Batı dışındaki küresel güçler, Çin ve Rusya, farklı stratejiler aracılığıyla çeşitli bölgelerde etkilerini derinleştiriyorlar. Ayrıca, COVID-19 pandemisi kaynaklı siyasi ve ekonomik sorunlar, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalinin etkisiyle daha da karmaşık bir hâle geldi. Bu dramatik değişimler, çok kutuplu bir dünya düzeninin ortaya çıkmasını beklememize neden olmakta.
Küresel güçler arasındaki yoğun çatışma, bölgesel siyaseti birçok yönden yeniden şekillendiriyor. Bir yandan, Şark bölgesindeki birçok ülke küresel güçlerin rekabetinden kaynaklanan boşluğu değerlendirerek etkilerini ve bölgesel hegemonyalarını artırmak için bir arayış içindeler. Öte yandan, dünya siyaseti Soğuk Savaş benzeri bir kutuplaşmaya yaklaşırken, bağımsız bir yol izlemek Şark bölgesel güçleri için çok zorlu hâle gelmiş durumda. Bunun yanında bölge, bu çatışmada taraf seçme baskısı altında. Bu nedenle, Şark bölgesi ülkeleri birçok tehdit ve belirsizlik ortasında geleceklerini belirleme ihtiyacındalar. Son derece önemli bir jeopolitik konuma sahip bir bölgede, siyasi istikrarı ve ekonomik kalkınmayı sürdürmek kolay bir girişim olmayacaktır.
Bu bağlamda, 3-4 Haziran 2023 tarihlerinde Al Sharq Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından İstanbul, Türkiye’de bir konferans düzenlendi. Bu konferans, pek çok uzman, araştırmacı ve politika yapıcıyı bir araya getirerek aşağıdaki konular üzerinde tartışmaları teşvik etmeyi amaçladı:
- Değişen Küresel Düzeni Anlamlandırmak
- Mevcut Küresel Ekonomik Krizin Nedenleri ve Sonuçları
- Ortadoğu’daki Çok Kutupluluğun Hassas Dengesi
- Bölgesel ve Uluslararası Düzenin Dönüşümü ve Arap-İsrail Çatışması Üzerindeki Etkisi
- Büyük Güçler Arasındaki Rekabetin Afrika Üzerindeki Yansımaları
- Değişen Uluslararası Düzen İçinde Güney Asya’nın İkilemi
Bu rapor, 2 gün boyunca süren konferansta konuşmacılar ve katılımcılar tarafından dile getirilen tartışmaların bir özetidir ve doğrudan kimin ne dediği hakkında bir referans içermemektedir.