Siyasal İslam -hem bir ideoloji hem de bir toplumsal hareket olarak- Arap İsyanlarının başlangıcından bu yana çok büyük değişimlere tanıklık etmiştir. Arap İsyanları, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki temel siyasal dinamikleri köklü bir biçimde değiştirmiş ve devlet yapıları, sivil toplum örgütleri ile siyasal İslamcı hareketler de dâhil olmak üzere bölgedeki tüm sosyo-politik hareketler üzerinde kalıcı etkiler bırakmıştır. On yıllar boyunca bölgedeki tek adam rejimlerinin sürdürdüğü sınırlı siyasal katılım imkânı, baskı, marjinalleştirme, zaman zaman sisteme dâhil etme ve sınırlama stratejilerinin ardından siyasal İslamcı hareketler, kendilerini Arap İsyanları’nın ortaya çıkardığı tamamen farklı bir gerçekliğin içerisinde bulmuştur. Bazı durumlarda, demokratikleşme süreçlerinin başlamasıyla birlikte bölgedeki siyasal İslamcı hareketler, tarihlerinde ilk defa öne çıkma ve uluslararası düzeyde kabul görme imkânına kavuşmuştur. Diğer durumlarda ise devlet-dışı aktörler olarak konumlanmış olan siyasal İslamcı hareketler; karmaşık ve genel itibariyle hızla değişen bölgesel ittifaklar tarafından beslenen uzun süreli iç savaşların ağına düşmüştür. Ancak uzun süredir dışlanmış bir dizi siyasal aktörün yanı sıra siyasal İslamcı hareketlerin, bölgedeki ülkelerin iç politika sahnelerine entegrasyonu kalıcı olamamış çünkü mevzubahis ülkelerin çoğunda Arap İsyanları, devlet kurumlarında yer alıp eski rejimlere sadık olan ve büyük ölçüde dokunulamamış ağlar tarafından etkisiz hâle getirilmiştir. Siyasal İslamcı hareketler, siyasal güç dengelerinde payının olduğu ülkelerin birçoğunda, ayaklanmalara öncülük eden ve ideolojik olarak çeşitlilik arz eden birçok siyasal ve toplumsal hareketi hedef alan muazzam bir baskıya maruz kalmışlardır. Genel olarak bakıldığında Arap İsyanları, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki siyasal İslamcı hareketlerin sisteme dâhil edilme / sistemden dışlanma dinamiklerini de köklü bir biçimde değiştirmiştir.

Bu dramatik gelişmeler bugün ideolojik, yapısal ve jeopolitik açıdan siyasal İslamcı hareketler üzerinde geniş kapsamlı etkiler doğurmuştur. Ayrışma, radikalleşme, depolitizasyon ve örgütsel yeniden yapılanma eğilimleri Arap İsyanlarının ardından gözlenen dönüşümler olup, siyasal İslamcı hareketler de bu olanlardan nasibini almıştır. Al Sharq Forum’un düzenlemiş olduğu bu atölye çalışmasının hedefi, Arap İsyanları sonrası dönemde siyasal İslamcı hareketlerin geçirdiği çeşitli siyasi, yapısal ve ideolojik dönüşümleri inceleyip değerlendirmek ve İslamcılık fenomeni ile siyasal İslamcı hareketlerin yakın gelecekteki akıbetine ışık tutmak amacıyla bölgedeki akademisyenleri, siyasal İslamcı hareketlerin liderlerini ve politikacıları bir araya getirmektir. Bu rapor, söz konusu aktörlerden oluşan katılımcıların gerçekleştirilen atölye çalışmasındaki tartışmalarını esas almaktadır.