Özet: ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Donald Trump’ın yemin etmesine az bir süre kala, ABD ve Rusya arasındaki ilişkiler de yeni bir sürecin eşiğine gelmiş durumda. Moskova’yı Suriye’de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelede bir müttefik olarak gören yeni ABD yönetimi, muhtemelen karşılıklı ilişkileri geliştirmenin de yollarını arayacak. Öte yandan, Rusya ve ABD arasında Orta Doğu’da yahut başka bir yerde stratejik iş birliğine dair beklentiler de belirsizliğini koruyor. Rusya’nın bölgesel bir hegemonik güç olarak hakimiyeti görece ağır basan Amerika’dan bayrağı devralmak yahut bölgede istikrarı temin etmek gibi bir arzusu yok, zira bunu yapabilecek kapasitesi de yok. Nitekim Suriye sahasındaki ve daha geniş olarak bölgedeki belirsiz gelişmeler ve İran, Türkiye ile Körfez ülkeleri gibi yerel aktörlerin verdikleri karşılıklar, ortak bir eylemi engellemeye de yetiyor. Böylece, iki ülke arası ilişkiler muhtemelen etkileşimsel bir düzeyde kalacaktır. Uzun vadede ise Moskova ve Washington, iş birliğinin mümkün olması gibi durumlarda zıtlaşma ve çatışmanın takip ettiği geçmiş klasik döngünün içine de düşebilir.