Özet: Irak Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleşen bağımsızlık referandumunun ilk neticeleri, Kürt halkının referandum sonrasında hem siyasal hem de ekonomik anlamda telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşadığı şeklinde bir izlenime sebep olmuştur. Ancak referandumu mümkün kılan etmenlere ve referandum sonrasında gerçekleşen hadiselere dair dikkatli bir inceleme yapılırsa Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (KBY); tartışmalı bölgelerin kontrolünün merkezi hükümete bırakılması, ekonomik kriz ve idari yetkilerin kaybı gibi ciddi zorluklarla birlikte söz konusu kayıplarının telafi edilebilir olduğu ve referandumun ulaşmak istenilen hedeflere büyük ölçüde hizmet ettiği görülebilecektir. Devam eden gelişmeler ve Kürt yetkililerin açıklamaları, KBY referandumunun ardında yatan temel motivasyonun hızlı bir şekilde bağımsızlığa ulaşmak değil, mevcut idari yetki ve tartışmalı bölgelerin kontrolü gibi bazı fiili durumları muhafaza etmek için siyasi bir manevra yapmak olduğunu ortaya koymaktadır. Benzer şekilde Irak Hükümeti’nin KBY’ye uyguladığı yaptırımların ve ihtilaflı bölgeleri bizatihi güç kullanarak tekrar ele geçirmesinin asıl amacı da daha önce merkezi hükümetin üstüne basarak vurguladığı Irak’ın toprak bütünlüğünü korumanın ötesinde bir duruma işaret etmektedir. Son kertede Irak Hükümeti’nin son açıklamaları ve aldığı kararlar, Bağdat’ın KBY ile olan ilişkilerini yeniden tanımlamak istediğini ortaya koymaktadır. Bu makalede KBY’de gerçekleşen bağımsızlık referandumunun sonrası ve Bağdat’taki merkezi hükümet ile KBY arasındaki ilişkilerin geleceği mercek altına alınacaktır.