Özet: Bu makalenin amacı; ‘hâlihazırda süren tartışmalı hükümet kurma sürecinin, Irak devletinin geleceği ve siyasi manzarası açısından ne ifade ettiği’ sorusunu cevaplamak olacaktır. Makalede söz konusu hükümet kurma sürecini etkileyen dinamikleri açıklayarak bir sonraki Irak hükümetinin yapısına dönük en olası senaryoyu tahmin edebileceğimize inanıyorum. Şöyle ki, ülkenin önde gelen siyasi aktörleri arasında baş gösteren bölünmeler, kurulacak yeni hükümetin yanı sıra güncel tartışmalarda da vurgulandığı gibi Irak’ın gelecekte sahip olacağı ‘devlet’ tarzını da etkilemektedir. 12 Mayıs 2018 tarihinde Irak’ta, 2003 işgalinden bu yana dördüncü parlamento seçimi gerçekleşti. Irak siyasal atmosferinin mezhepsel niteliği göz önüne alındığında önceki tüm seçimlerde seçim öncesi ittifak ve seçim sonrası koalisyon kurma süreçleri az çok tahmin edilebilmekteydi. Temelde bu sistem, ülkenin üç etno-mezhepsel grubu olan Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasında mutabakata dayalı bir güç paylaşımını esas alıyordu. Irak’taki bu gayrı resmi güç paylaşım sistemine göre başbakan bir Şii, meclis başkanı bir Sünni, cumhurbaşkanı ise bir Kürt olageliyordu. Pek çok kişi bu seçimlerin mezhep sınırlarını aşacağına inansa da 2018 seçimleri bu geleneği değiştirmedi. Devletin seçimlerin güvenilirliğini sağlamadaki apaçık yetersizliği yeni belirsizlikleri beraberinde getirerek Irak’ın dış müdahale ve iç savaş karşısındaki mevcut zafiyetlerini bir anlamda daha da derinleştirdi.