Bu yazının Arapça orijinal versiyonu Al Sharq Forum’un web sayfasında mevcuttur

Giriş

Washington ve Tahran’ın sıra dışı bir yoğunlukla yürüttüğü gizli müzakereleri müteakiben her iki taraf Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Almanya ve Avrupa Birliği’nin (AB) nezaretinde, 2015 yılında bir nükleer anlaşma imzaladı. Anlaşma aynı zamanda uluslararası hukukun bir parçası olduğu Güvenlik Konseyi kararı (2231 sayılı karar) ile de yasal olarak güçlendirildi. Ancak bu durum ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin anlaşmayı ihlal etmesini, İran yaptırımlarını tekrar devreye sokmasını ve yaptırımların kaldırılması için 12 ek talepte bulunmasını engellemedi. Sonuç olarak İran-Amerikan ilişkisi, anlaşmanın imzalanmasından sadece iki yıl sonra hızla kötüye gitmiş oldu.

Önemine rağmen bu anlaşmanın sona ermesi, gerilimin arkasındaki tek neden değildir. Aslında, ABD’deki iç uyuşmazlıklar ve Orta Doğu’daki bölgesel eksenler arasındaki çatışmalar, iki ülke arasındaki mevcut gerilimi de derinleştirdi. Bu yazıda, Washington ile Tahran arasındaki düşmanlığın ardındaki nedenleri ve bu gerilimi bölgesel ve uluslararası düzeyde etkileyen güçleri tartışacağız. Bu yazı ayrıca mevcut gerilimin olası çıkış yollarını da inceleyecektir.