Herhangi bir demokratik toplumda seçimlerin vatandaşlar için önemli olaylar olduğuna dair kuşku yok ama ABD’deki seçimlerin tüm toplumlara etkisi var. Açıkça söylesin yahut söylemesin dünyadaki her hükümet Amerikan seçimlerindeki adaylardan birini diğerine tercih eder. Türk hükümetinin tercihi ise mevcut ABD Başkanı Donald Trump’tı.

Trump’ın tek bir tweet ile Türk ekonomisini alt üst etmeye girişme örneğindeki gibi krizlere rağmen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD’li mevkidaşı Donald Trump’ın neden bu kadar iyi geçindiğiyle ilgili pek çok spekülasyon yapıldı. Nedeni ne olursa olsun Trump ve Erdoğan kafa dengiydi ve bunun Türkiye’ye çok faydası dokundu. Trump, Washington’da iki partide de çok güçlü bir Türkiye karşıtlığının olduğu bir dönemde Türkiye’ye S-400’lerden dolayı yaptırım uygulanmasını ve çeşitli başka yaptırım yasalarının geçmesini engelleyip Erdoğan’ın dış politikada istediğini almasına yardımcı oldu. Ancak bu durum öngörülebilir gelecekte değişecek.

Öncelikle Erdoğan ve Biden birbirlerini açıkça sevmiyor. Nitekim Biden, Aralık 2019’da New York Times’a verdiği bir mülakatta Erdoğan’ın demokratik bir süreçle iktidardan düşürülmesi gerektiğini söylemişti. İkincisi, Biden’ın şahsi bir tarzı seçen Trump’ın aksine kurumsal bir yönetim tarzını benimseyeceği ve Kongre ya da diğer kurumların görüşlerini görmezden gelmeyeceği bekleniyor. Türkiye Washington’daki bir hamisini kaybetti ve yeni birini kazanmayacağı kesin.

Önemli olan sadece Biden değil. Yaşı nedeniyle Biden’ın, hükümetin gündelik işleyişinde sekreterlerine ve Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığı makamlarını dolduracak kişilere bel bağlayacağı bekleniyor. Bu durum Türkiye dâhil herkesi etkileyebilir. Dahası, kurumları güçlendirme çabasının olduğu durumda kurumların emrindekiler bile önemli kararlar verebilecek. Bu insanların bazıları, Erdoğan’ın son birkaç yıldır sertçe eleştirdiği Obana yönetimi döneminden gelen isimler olacak. Hatta bunlardan bazılarının Trump döneminde çok fazla Türkiye karşıtı oldukları için işlerini kaybettiği bile söylenebilir.

İlişkilerde sadece kişiler değil politikalar da kilit bir rol oynayacak. Trump’ın Türkiye’nin politikasına ya ilgisiz kaldığı ya da anlayış gösterdiği Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Suriye ve Güney Kafkasya gibi birçok konu var. Biden ekibi bu konuların bazılarında Türkiye’nin duruşuna güçlü bir şekilde karşı çıkabilir.

Trump’ın görmezden geldiği bir diğer konu da Biden’ın sadece ABD içinde değil dünya genelinde de demokrasiyi umursaması. Demokrasi ihracı başarısız ve feci bir politika ve Biden’ın bunu canlandıracağına inanmıyorum ama Türkiye’de demokrasinin gerilemesine veya İsrail, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Türkiye’nin bazı bölgesel rakiplerindeki kötüleşen duruma kayıtsız da kalmayacaktır. Herkesin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yabancı liderlerin eleştirilerini hafif karşılamadığını öğrendiğini düşünüyorum. Dolayısıyla iki lider arasında hararetli atışmalar olacağı beklenebilir. 

Bunlarla beraber başkan olan Biden, aday olan Biden’dan çok farklı olacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin yeni başkanına yaklaşımı da eski başkan yardımcısına yaklaşımından farklı olacak. Biden, başkan olarak ABD’nin menfaatlerini yüceltmeyi hedefleyecek ve bu amaca ulaşmanın en iyi yolunun bir ilişkiyi yok etmek olması gerekmemekte. Bunu hatırda tutarak Biden yönetiminin ilişkileri geliştirecek bir perspektif yakalamak için Erdoğan’a görüşme teklifinde bulunması beklenebilir. İlk sınavlardan biri Türkiye’nin S-400’lerle ilgili nasıl bir karar alacağı ve ABD’nin bunu nasıl yorumlayacağı olacaktır. Konu etrafında fazla bir manevra alanı yok ve Türkiye Biden yönetiminin ilk birkaç ayında kendisini ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya bulabilir. Ancak Türkiye ve ABD karşılıklı mutabakata dayalı bir çözüm bulabilirse bu verimli bir döngünün başlangıcı olabilir. Bu bir hüsnü zan olabilir ama kaderci bir yaklaşımdan daha zararlı değildir.

Kader demişken, Biden yönetimi döneminde ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik en büyük tehdit kendini gerçekleştiren bir kehanet olabilir. Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ilişkilerin en kötü senaryoya evrileceğini varsayarak nihayetinde ilişkilerin kopmasına neden olabilecek adımlar atabilir.

Her ne kadar şans Ankara’nın aleyhine de olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan meşhur pragmatizmini sergilerse Biden’ın başkanlığı herkesin beklediğinden çok daha pürüzsüz geçebilir. Ancak gelinen noktada bu pek olası görünmüyor.