(Bu metin İngilizce orijinal versiyonundan tercüme edilmiştir.)

Giriş: Son iki yıldır, Arap Birliği’ne üye birtakım devletler, Suriye’nin tekrar bu çatı oluşumda yer alması için kademeli olarak bazı adımlar atmaktadırlar. Umman, Suriye ile diplomatik bağlarını hiç kesmemişti, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ise Şam büyükelçiliklerini yeniden açtılar. Cezayir, Irak, Tunus ve Lübnan gibi Arap devletleri ise Suriye’nin Birliğe dönüşü için çağrıda bulunmaktalar. Bölge dışı küresel aktörlere gelince ise, Rusya, Suriye’yi Arap Birliği’ne dönüş konusunda açıkça desteklemektedir. Gelinen noktada, Suriye rejiminin eski siyasi konumuna dönmesinin önünde engel teşkil eden bölge dışı tek küresel aktör Amerika Birleşik Devletleri olmaktadır. 2019 sonlarında ABD Kongresi’nden geçen ve Başkan Trump’ın onaylamasının ardından yürürlüğe giren Sezar Yasası, Suriye rejimine karşı çeşitli yaptırımlar öneriyor. Bunlar, rejimle iş yapan ve Suriye’nin yeniden inşasından kâr elde etmeyi amaçlayan şirket, birey ve kurumlara çeşitli yaptırımları içeriyor. Bu gelişmeler, hala Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşünün yakın olduğu anlamına mı geliyor? Arap Birliği üyeliği askıya alınan bir devletin geri dönüş süreci nasıl işliyor? Bu süreç, neredeyse 10 yıl sonra -eğer gerçekleşirse- ne gibi sonuçlar doğuracak?