(Bu metin Arapça orijinal versiyonundan tercüme edilmiştir.)

Özet: İran İslam Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkiler, Ocak 2016’da Suudi Arabistan’ın Şii din adamı Nemr Bakır En-Nemr’i idam etmesinin ardından Suudi Arabistan’ın Meşhed’deki Konsolosluğuna İranlı protestocular tarafından saldırı gerçekleştirilmesinden bu yana kesilmişti. İki ülke arasında yaşanan siyasi ve diplomatik ihtilaflarla geçen 6 yıllık sürecin ardından son aylarda Tahran ile Riyad arasındaki ilişkilerde büyük bir sükûnet görülüyor. Suudi Arabistan ve İranlı yetkililer son aylarda karşılıklı olarak olumlu açıklamalar yapıyor. Söz konusu iki bölgesel gücün birbirine karşı olan yaklaşımlarında beliren değişimde, yerel, bölgesel ve uluslararası dinamikler etkili oluyor. Bu dinamikler, iki ülke arasındaki gerilimi düşürürken, krizlerin aşılmasına da katkı sunuyor. Karşılıklı çıkarlar ve her iki ülkenin de güvenliğe duyduğu ihtiyaç göz önüne alınarak Nisan ile Eylül ayları arasında İran ile Suudi Arabistan tarafından Irak’ın ev sahipliğinde ilişkilerin düzeltilmesi için 4 müzakere oturumu gerçekleştirildi. Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlenen bu 4 müzakereye rağmen karşılıklı güvensizlik, iki tarafın da taviz vermek istememesi ve bazı bölgesel güçlerin gösterdiği muhalefet nedeniyle Ortadoğu’nun bu iki önemli ülkesi arasındaki müzakerelerde henüz ciddi bir ilerleme kaydedilemedi. Bu çalışma mevcut durumun itici gücünü ve İran İslam Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasındaki müzakerelere ilişkin gelecek senaryolarını ortaya koymaya çalışacaktır.

Giriş

İran-Suudi Arabistan ilişkileri, 1979 yılındaki devrimin başarılı olması ve İran’da İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana çeşitli değişimler geçirdi. Bu tarihten sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin her iki ülkedeki iç gelişmeler ile bölgesel ve uluslararası gelişmeler ekseninde yardımlaşma, rekabet ve çatışma olmak üzere 3 sürece ayrıldığını söylemek mümkündür. Bu süreçler, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini belirlemiştir.

Ocak 2016’da Suudi Arabistan’ın Şii Din Adamı Nemr En-Nemr’i idam etmesini protesto eden göstericilerin İran’ın başkenti Tahran’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği ve Meşhed’deki Suudi Arabistan Konsolosluğuna saldırmasının ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler kopmuştu. Son yıllarda iki taraf arasında yaşanan anlaşmazlık ve gerilimler, taraflar arasındaki çatışmanın da dozunu arttırmış ve tarafları bir soğuk savaş durumuna getirmiştir. Ancak, diplomatik ilişkilerin kesilmesinin üzerinden geçen 6 yıllık sürenin ardından İran ile Suudi Arabistan arasında, Nisan 2021’den bu yana ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin tartışıldığı 4 müzakere oturumu gerçekleştirildi. Bu oturumlara, Irak’ın başkenti Bağdat ev sahipliği yaptı.

Son aylarda, Tahran-Riyad ilişkilerinde ciddi bir yumuşama gözlemlenmektedir. Nisan ayından bu yana geçen 7 aylık süre zarfında gerek Suudi Arabistan gerekse İranlı yetkililer tarafından ikili ilişkilere dair olumlu açıklamalar yapılıyor. Bu açıklamaların en yenisi ve belki de en önemlisi, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz tarafından yapıldı. Kral Selman, 76. BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “İran önemli komşu ülkelerdendir. Gerçekleştirdiğimiz müzakerelerin iki taraf arasında güven inşa etmesini ve her iki halkın arzuladığı gibi karşılıklı sorumluluk, meşru kararlar, uluslararası kararlar, egemenliğe saygı ve iç işlerine müdahale etmeme ilkeleri çerçevesinde olumlu ilişkiler inşa etmeyi umuyoruz” dedi. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise BM Genel Kurul toplantısında kapsamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan tarafı ile yürüttükleri müzakerelerin yapıcı bir şekilde devam ettiğini belirterek, Tahran’ın Yemen’de barışı sağlamak için dinamik öneriler sunduğunu ifade etti.

Dolayısıyla bu çalışma, İran ile Suudi Arabistan arasındaki müzakerelere ışık tutmaya çalışmaktadır. Çalışmada, şu sorulara cevap verilmeye çalışılacaktır: Diplomatik ilişkilerin kesilmesinden 6 yıl sonra İran ile Suudi Arabistan’ı bu müzakerelere iten sebepler nedir? Taraflar bu müzakereler için ne kadar hazırdır? Tahran ile Riyad arasındaki müzakerelerde ilerleme kaydetmenin önündeki engeller nelerdir? Ve son olarak; müzakerelerin devamı ve ikili ilişkilerin geleceği için tasavvur edilmesi mümkün olan senaryolar nelerdir?