Özet: Kaşıkçı meselesi; Türkiye’nin MENA bölgesindeki liderliğinin ve sahip olduğu rolün, Suudi Arabistan gibi başka güçlere devredilemeyeceğini, dolayısıyla ABD ve Türkiye’nin karşılıklı olarak birbirlerinin temel endişelerini kabullenip, bu durumu yeniden ele almaları gerektiğini göstermiştir. Türkiye-ABD ilişkilerinde; 15 Temmuz darbe girişiminin algılanışı ile YPG ve PYD’nin Suriye’deki rolü gibi Ortadoğu’daki uzun vadeli politikalara öncülük edilebilmesi açısından çözüme kavuşturulmayı bekleyen hayati sorunlar bulunmaktadır. Fakat bu iki NATO üyesinin NATO sınırlarının ötesindeki ülkeler de dâhil olmak üzere NATO müttefikleri olarak bölgede birlikte hareket etmeleri için bir yol haritası üzerinde anlaşmaları gerekir. Bu anlamda Kaşıkçı cinayeti, NATO üyesi bir ülkeye karşı yapılmış bir saldırı olarak kabul edilmelidir. Ancak NATO’nun söz konusu meseleye karşı gösterdiği cılız tepki, aslında kendisini Türkiye’nin bölgesel güvenlik endişelerinden uzak tutmayı tercih ettiğini de gün yüzüne çıkarmıştır. Bu hususta ABD, NATO’nun Türkiye’nin mevcut kaygılarını kabul edip, güvenlik ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için desteğini sunmalıdır.