Raşid El Gannuşi, Tunus Cumhurbaşkanlığı adaylığını reddediyor

Tunus Ennahda Hareketi’nin lideri Raşid El Gannuşi devrimin kendisine çok şey kazandırdığını ve Ennahda’nın henüz ülke başkanlığına dair bir karar almadığını belirterek yaklaşan seçimlerde cumhurbaşkanlığı adaylığına başvuracağına ilişkin iddiaları reddetti. “Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağım. 22 yıldır ülkemde değildim, ülkemin dışında ölebilirdim ve hatta bir gün İngiltere’de gömülmek üzere bir toprak almayı bile düşündüm. Ne var ki, devrim onurlu ve gururlu bir şekilde ülkeme dönmeme izin verdi ve bu benim en büyük kazancım.” diyen El Gannuşi, “Ennahda kurumları, hareketin içinden bir aday yahut uzlaşma adayı olsun, cumhurbaşkanlığı için kimi aday göstereceğine karar vermedi. Bu hâlâ devam eden bir tartışma konusu.” dedi.

Devrimin, ortaya çıkmasına neden olan tüm hedeflere ulaşana kadar, özellikle de demokrasinin kurumsallaşmasını, Tunus halkının refahını ve devrimi başlatan gençlerin emel ve umutlarının gerçekleşmesini sağlayana kadar devam edeceğini vurgulayan El Gannuşi’ye göre, Tunus devrimi şu anda bir “özgürlük baharı” yaşıyor.

İslamcı lider şöyle düşünüyor: “Devrimin en önemli başarısı istisnasız herkese verilen özgürlüktür. Özgürlük güvence altına alındığında kimin iktidarda olacağı önemli değil. Bu, Ennahda’nın iktidar tekelinden vazgeçme kararının arkasındaki yol gösterici ilkeydi, çünkü ulus uğruna iktidardan vazgeçtiğimizde, özgürlük baharı istikrarlı ve devamlı olduğu müddetçe ona geri döneceğimize inanıyoruz.”

Arap dünyasındaki diğer deneyimlerin aksine, Tunus devriminin başarısının arkasındaki nedenleri ele alan El Gannuşi bunu ülkedeki tüm taraflar tarafından verilen ödünlerin ve Tunus ordusunun ülkeyi yönetme arzusu veya niyetinin olmamasının birleşimine bağladı.

Ayrıca, komşu Arap ülkelerinde yaşanan krizler nedeniyle terörizmin her türlü devrim için büyük bir engel olduğunu belirtti. “Özlemlerine henüz ulaşamamış olan devrimci gençler arasında hayal kırıklığı hissi var. Ülkedeki işsizlik oranı yüksek, %15 civarında. Bu, ekonomik planları yeniden gözden geçirmeye, eğitim sistemini, özellikle meslek eğitimini geliştirmeye ve daha çok iş fırsatı yaratmak için ülkeye daha fazla yatırım projesi çekmeye ihtiyaç olduğunu göstermektedir.”

Barış Toplumu Hareketi, Buteflika’nın resmi adaylığından sonra Cezayir’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden kendi adaylarını çekme kararı aldı

Cezayir Barış Toplumu Hareketi, hastalıklarına rağmen beşinci kez aday olan Buteflika’ya karşı, adaylık döneminin son günlerinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çekilmeye karar verdi. Hareketin Şura Konseyi 145 çoğunlukla çekilme lehine oy kullanırken, 97 oy seçime katılmayı destekledi. Hareket toplantıları, 2 Mart Cumartesi ve 3 Mart Pazar günlerinde düzenlenen özel oturumlarda gerçekleştirildi.

2012 yılına kadar başkanlık koalisyonunun bir parçası olan ve parlamentoda 34 milletvekili bulunan hareket, hiçbir cumhurbaşkanlığı seçiminde aday göstermedi.

Mevcut kitlesinin Buteflika’nın beşinci kez aday olmasına karşı protesto gösterileri düzenlemesi vesilesiyle, 1 Mart Cuma akşamı yapılan açıklamada hareket, yetkilileri “halkın sesini dinleme” ve “saçma bir karar vermeme” çağrısında bulundu.

Hamas, Mısır’da dört yıldan fazla bir süre önce kaçırılan 4 Filistinliyi geri almayı başardı

Hamas, Mısır ile yapılan, dört yıl önce sınır dışı etme otobüsünden kaçırılan 4 tutukluyu almak için gerçekleştirilen müzakereleri başarı ile sonuçlandırdı. Hamas’ın siyasi büro başkanı İsmail Haniye, dört genç Filistinlinin serbest bırakıldığını ve Gazze Şeridi’ne güvenli bir şekilde geri döndüklerini açıkladı. Haniye, “iki kardeş halk arasındaki derin ilişkileri gösteren karar için Mısır yönetimine derin şükranlarını” belirtti. Ayrıca, Gazze Şeridi’nden dört vatandaşı daha kimliklerini ve güvenli iadelerini ifşa etmeden serbest bırakma çabalarının da başarılı olduğunu belirtti.

Dört genç Filistinli, Hüseyin El-Zübde, Yaser Zennun, Abdullah Ebu el-Cübeyn ve Abdüldaim Ebu Libde, 19 Ağustos 2015 tarihinde otobüsle seyahat esnasında, otobüsün Refah geçidini geçtikten hemen sonra bazı silahlı kişiler tarafından ele geçirilmesinin ardından kaçırılmıştı.

Kahire o dönemde olayla ilgili herhangi bir bilgi vermemişti. Ancak iki yıl sonra, Mısır Ulusal Güvenlik merkezlerinin birinden dört gencin bir resmi medyaya sızdırılmış, Mısır olay hakkında yorum yapmaktan kaçınmıştı.

Müzakerelerin başlamasından bu yana Haniye, tutukluların sorununu çözmeden Kahire’den ayrılmayı reddetti. Mısırlı yetkililer, Hamas’a “konuyu kapatmaya” ve gelecekte Mısır’a girecek hiçbir Filistinlinin kaçırılmasına veya saklanmasına izin verilmeyeceğine dair teminat verdi.

İstifasından iki yıl sonra Abdelilah Benkirane tartışmalı açıklamalarda bulundu

Nispeten kısa süren yokluğundan sonra, Fas Adalet ve Kalkınma Partisi (JDP) genel sekreteri Abdelilah Benkirane, ülkede meydana gelen güncel olaylara dahil olarak siyasi sahneye dönmeye çalışıyor. Bu hamle, mevcut Başbakan Sadeddin Osmani’nin popülaritesindeki düşüşün ardından Kralın, Milli Bağımsızlar Birliği Genel Sekreteri Aziz Ağnuş’u Başbakan olarak atamak istediğine dair söylentilerin arasında yer alıyor.

Eski Başbakan Benkirane, Kral tarafından verilen özel yardım hakkında medyaya sızan haberleri takiben birkaç medya kuruluşundan gazetecileri basın toplantısı için evine davet etti. Maaş istemediğini, ancak kendi tabiriyle “kralın armağanını” reddetmeyeceğini belirtti.

Basın açıklamasının üzerinden bir hafta geçmeden, Benkirane, Fas’ta “Fransız lobisi” olarak adlandırdığı şeye sert bir şekilde saldıran bir videoyla gündeme geldi. Bu lobinin, ülkeye Fransızcayı bir tahakküm aracı olarak dayatarak toplumu İslami, Arap ve Berberi kimliğinden ayırmaya çalıştığını söyledi. Daha önce, hükümet Fransızca’nın ilkokuldan üniversiteye kadar tüm öğrencilere öğretilmesini talep etmişti.

Neredeyse bir aylık bir süre içerisinde sürekli çıkışlar yapan Benkirane’nin bu hamleleri muhalifleri tarafından siyasi sahneye dönme girişimi olarak görülse de Benkirane bu iddialar hakkında bir yorumda bulunmadı.