Cezayir Müslüman Kardeşleri, Buteflika’nın İstifasından Sonra da Gösterilerin Devam Etmesi Çağrısında Bulundu

Müslüman Kardeşlerin siyasi kanadı olan Cezayir’deki Barış Toplumu Hareketi, 9 Nisan 2019’da yapılan parlamento oturumunu, bu oturuma katılmaları durumunda Abdülkadir Bin Salih’in devlet başkanlığının otomatik olarak tanınacağını ve bunun da “halkın gösterilerde açıkça ortaya konan talepleri” ile çelişeceğini öne sürerek boykot etmeye karar verdi.

Hareket, “Cumhurbaşkanı’nın istifasının anayasal olarak nihai bir durum ortaya koyduğu ve yapılan parlamento oturumunun ise Anayasa’nın 102. maddesine göre istifa durumunda bir formaliteden ibaret olduğu” açıklamasını yaptı. Bu açıklamada, “Hareketin daha önce Anayasa’nın 102. maddesine yönelik tutumunu net bir şekilde ortaya koyduğu ve ancak serbest ve adil seçimlerin garanti edilmesi ve ordunun politikadaki rolünün kısıtlanması gibi başarılı bir demokratik geçişi sağlayacak çeşitli önlemler ile desteklenmesi durumunda 102. maddenin anayasal bir çözüm olarak kabul edileceği” belirtildi.

Hareket aynı zamanda, geri kalan taleplerin de güvence altına alınması için, Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın istifasından sonra da barışçıl gösterilerin devam etmesi için çağrıda bulundu.

1999 yılında başa gelen Buteflika birkaç yıldır ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu ve beşinci kez Cumhurbaşkanı olmak için koyduğu adaylığını halk gösterileri sebebiyle geri çekmek ve istifasından önce 18 Nisan olarak belirlenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ertelemek zorunda kaldı.

Ürdün Müslüman Kardeşleri, Ulusal Reform İçin Bir Girişimde Bulunmayı Önerdi

Ürdün’deki İslamcı Hareket, 1 Nisan 2019 tarihinde ulusal reform için, başta anayasa değişikliği olmak üzere birçok teklif içeren bir girişimde bulunma önerisi yaptı.

İslami Hareket, “Ürdün’ün, kritik şartlarla ve hem içeride hem dışarıda birden fazla cephede yaşanan zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti ve bölgedeki krizin ve karmaşanın da sürdüğüne” işaret etti. “Ülke içerisinde politik durumun karmaşık olduğu, reformların yavaşladığı, bölgede yaşanan gösteriler ile birlikte politik ve ekonomik reform, yolsuzlukla mücadele ve özgürlüklere yönelik kısıtlamaların kalkmasını talep eden hareketlerin baş gösterdiği” de ayrıca belirtildi.

Hareket, hedeflere ulaşılması için 10 teklifi içeren bir paket önerdi. Bunlar arasında en öne çıkanı, “demokratik süreci güçlendirmek, kamusal özgürlükleri güvence altına almak ve kapsamlı reformları gerçekleştirmeye yönelik daha fazla yol kat etmek için üzerinde mutabık kalınacak anayasal değişikliklerin yapılması” teklifi oldu.

“Parlamenter sistemin benimsenmesi ve bu sisteme geçiş için, hükümetin genel yetkisini güvence altına alacak, hükümeti hesap verebilir ve halkın iradesini yansıtır nitelikte kılacak net bir sürecin geliştirilmesi” talebinde de bulunuldu. Bunların içerisinde, “Uygulanabilir ve caydırıcı prosedürlerle finansal ve idari yolsuzlukla mücadeleyi ve modern bir seçim yasası, bir siyasal partiler yasası ve kamusal özgürlükleri düzenleyen tüm mevzuatta değişiklikleri içeren bir ulusal plan yapılması” teklifleri de yer aldı.

Hareket, açıklamanın sonunda, bu girişimin içeriğini ve uygulama mekanizmalarını herkesle müzakere edebilmek için iletişim kanallarını muhafaza etmenin önemine vurgu yaptı.

Tunus’taki “Ennahda” Partisi, Libya’da Tırmanan Gerilime Dair Uyarıda Bulundu

Tunus’taki İslamcı hareket “Ennahda”, son günlerde Libya’da yaşanan askeri gerilimin olumsuz neticeleri konusunda uyarıda bulundu ve tırmanan gerilimin politik süreci baltalayıp daha fazla kanın akmasına sebep olacağını belirtti.

Hareket, 5 Nisan 2019’da yapılan açıklamada, yaşanan askeri gerilimin Libyalıların kanlarının akmasına ve yerlerinden edilmelerine sebep olacağını belirtti. Ayrıca gerilimin, barışçıl politik sürecin altını oyduğu, toplumsal ve sivil barışı ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı tehdit ettiği de söylendi.

Ennahda, krizi çözüme kavuşturup insanların maneviyat ve onurlarının korunması için katkıda bulunmaktansa ayrılıkları besleyen ve iç çatışmaları körükleyen “bazı yabancı bölgesel ve uluslararası tarafların” Libya’nın iç işlerine olumsuz müdahalesini de kınadı.

Ennahda, tüm Libyalıları ve siyasal partileri askeri çözümleri reddetmeye ve uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin çatısı altında diyalog ve mutabakat inşa etmeye çağırdı.

Açıklamada, Libya krizini dış müdahalelerden uzak tutmaya çabalayan ve Libya halkının iradesi üzerindeki tüm tahakküm kurma çabalarına karşı demokratik ve sivil bir devlet inşa etmek isteyen tüm kuvvetlerin desteklendiği de belirtildi.

Libya, geçtiğimiz Cuma gününden bu yana, General Hafter’in başkent Trablus’a kenti ele geçirmek amacıyla ilerlemesinden beri askeri bir gerilimin içerisindeydi. Ancak, Fayiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı silahlı grupların direnişiyle karşılaşan Hafter girişiminde başarılı olamadı.

Moritanya, İslamcılara Yakın Olan Bir Kültürel Derneği Kapattı

3 Nisan 2019’da Moritanya otoriteleri, İslamcılara yakın olan “Yadan Bi-Yad” (“El Ele” anlamına geliyor) isimli derneği kapattı. Bu hamle, geçen Eylül’den bu yana devam eden benzer hamlelerin bir devamı niteliğinde. Her ikisinin de başkanlığı, Uluslararası İslam Alimler Birliği’nin bir üyesi olan Muhammed Hasan Ould Alddo tarafından yapılan Abdullah bin Yasin Üniversitesi ve İslam Alimleri Eğitim Merkezi, finansman kaynaklarının şüpheli olduğu ve İslamcı muhalif parti “Reform ve Kalkınma için Ulusal Birlik Partisi” ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle kapatılmıştı. Her iki kurum da bu iddiaları reddetmişti.

“Yadan Bi-Yad” kültürel ve toplumsal faaliyetlerde aktif olan bir kuruluştu. Moritanya’da ulusal birliği öne çıkarmak amacını taşıyan ve her yıl yapılan “Kardeşlik Mevsimi” etkinliklerinin altıncısını gerçekleştirmeye hazırlanmaktaydılar.

Otoriteler birkaç hafta önce, İslamcılara bağlı aktif bir “hayır kurumunu” da kapatmıştı.

Benkirane Eğitimde Fransızcanın Benimsenmesine Karşı Uyardı

Fas’ın eski hükümet lideri Abdelilah Benkirane, 31 Mart 2019’da kendi sayfasında yayımladığı bir videoda, ülkedeki öğretim faaliyetlerinde Fransızcanın benimsenmesine karşı uyarıda bulundu.

Benkirane, başta Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu olanlar olmak üzere parlamenterlere bu yasaya karşı durma çağrısı yaptı. Eğitim diline dair partiler arasında yaşanan anlaşmazlıklardan dolayı birden fazla kez ertelenen bu yasa, parlamentonun ilk kanadı olan Temsilciler Meclisi’nin yakında onay prosedürlerini tamamlamasıyla parlamentodan geçme aşamasına gelecek. Benkirane çağrısında, “Çocuklara Fransızca öğretilmesine karşı değiliz ancak bu tavrımız, Fransızcanın tekrar hâkim dil hâline geldiği bir duruma döneceğimiz anlamına gelmemeli” diye de not düştü. Ayrıca, çok sayıda ailenin, Fransızca bilmiyor olmalarından ve çocuklarına eğitimlerinde yardımcı olma imkânları bulunmaması sebebiyle büyük zorluklar yaşayacağını da ekledi.

Bu seneki akademik yılın başında, Fas Eğitim ve Öğretim Bakanlığı ortaokul aşamasındaki bilimsel ve teknik derslerin Fransızca öğretilmesine dair bir talimat vermişti.