(Bu metin İngilizce orijinal versiyonundan tercüme edilmiştir.)

Özet: 2011’de Arap ayaklanmalarının başlaması, yalnızca Ortadoğu’da yeni bir düzenin değil, aynı zamanda Rusya’nın da Ortadoğu’ya “dönüşünün” başlangıcı oldu. Bu tarihten itibaren Rusya, kendisini giderek daha fazla yeni bölgesel düzenin dayandığı kilit aktörlerden biri olarak konumlandırmaktadır. Araştırmacılar bu noktada Rusya’nın Ortadoğu’daki varlığını çoğunlukla Moskova’nın jeopolitik çıkarları bağlamında analiz etmişlerdir. Her ne kadar bu türden bir yaklaşım değerli olsa da Rusya’nın bölgedeki gerçek motivasyonunu ve stratejisini tam olarak içermemekte ya da açıklamamaktadır. Rusya’nın jeopolitik çıkarlarının aşırı vurgulanması, 2010’larda Rus rejimine karşı artan protesto faaliyetleri/eylemleri de dahil olmak üzere, iç çekişmelerin Arap ayaklanmalarına yönelik Rus politikasını şekillendirmede oynadığı güçlü etkiyi görmemizi engellemektedir.