Modern tarihi boyunca Rusya’nın Suudi Arabistan’la zorlu ve muğlak bir ilişkisi olmuştur. İki ülke arasındaki etkileşimler, büyük ölçüde, her birinin genelde dünyada, özelde ise Ortadoğu’da sürekli olarak değişen rol ve yeriyle açıklanabilecek iniş çıkışlar, sert çatışmalar ve keskin ısınışlar içermektedir.

Sovyetler Birliği 1926’da Kral Abdülaziz tarafından kurulan Suudi devletinin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştu. Ancak bu durum, 12 yıl sonra Suudi yönetimini, Sovyet büyükelçisi Karim Khakimov’un Moskova’ya çağrılıp, o dönem ivme kazanan din karşıtı kampanyanın bir parçası olarak casusluk suçlamasıyla vurulmasının ardından Sovyetler Birliği’yle diplomatik ilişkilerini kesmekten alıkoymadı. Bu hikâyenin çarpıcı yanı ise Sovyet diplomatın öldürülmesinden sadece altı ay sonra Suudi Arabistan’da büyük petrol rezervlerinin bulunmasıydı. Ancak, bu zamana kadar Sovyet diplomatik temsilciliklerinin tüm personeli Suudi Arabistan’ı terk etmişti.