Özet: Suriye İç savaşının önde gelen Sünni İslamcı militan gruplarından Hey’et Tahrir Şam (HTŞ), yıllar içinde rakiplerinin önemli bir kısmının yok olduğu ya da güç ve nüfuzlarının kayda değer bir kısmını kaybettiği bir zamanda kendisini ve gücünü korumak için çeşitli yöntem ve araçlar geliştirdi.

HTŞ, devlet dışı silahlı grupların en karmaşık örneklerinden biridir. Bu silahlı grup, 2012 yılında Ebu Muhammed Cevlani komutanlığında; daha önce Irak’ta savaşmış olan El-Kaide üyeleri tarafından Nusret Cephesi (El-Nusra) olarak kuruldu. Suriye’deki çatışmalar devam ederken HTŞ, siyasi ve ideolojik pozisyonu dâhil birçok örgütsel dönüşüm yaşamış, küresel cihat söyleminden Suriye sınırlarında var olan pragmatik bir yerel örgüt halini almıştır. Gerçekten de Nusret Cephesi, önce 2014’te IŞİD’den bağımsızlığını korumak için El-Kaide’ye bağlılığını ilan etmiş, daha sonra 2017’de kabuk değiştirerek El-Kaide ile bağlarını kesip, adını Şam’ın Fethi Cephesi olarak değiştirmiştir.  HTŞ’nin bu hamlesi esasında uluslararası kamuoyunda kabul görmek amacıyla örgütün kendisini güvence altına alma arzusundan kaynaklanıyordu.   

Bir nüfuz kazanma ve sürdürme stratejisi olarak popülizm ise HTŞ’nin bu noktadaki başarısının ardında yatan ana etmenlerden biridir. Gelinen noktada HTŞ, sahip olduğu sınır ötesi ve yerel ilişkilerini uzlaştırmak amacıyla çok yönlü bir popülizm modeli uygulayıp, özgün bir yaklaşım benimsiyor.

Hiçbir müzakere sürecine katılmasa da HTŞ, bugün uluslararası tanınma kazanıp, ilişkilerini normalleştirme karşılığında radikal örgütleri ve yabancı savaşçıları kontrol etmek de dâhil olmak üzere Kuzeybatı Suriye’deki güvenlik ve askeri sahayı kontrol edebilen, yerel desteğe sahip güçlü bir örgüt olarak kendisini sunmaya çalışıyor.

El-Kaide’nin Suriye’deki dönüşümü ve içine düştüğü çelişkiler genellikle pragmatizm olarak anılıyor. Bu makale, örgütün [HTŞ] geçirdiği dönüşümün, sahip olduğu gücü sürdürme ve kendisini İdlib’deki yegâne fiili otorite haline getirmek gibi amaçlar taşıdığını savunuyor. Eylem tarzı ve söylemindeki değişimler ise, HTŞ’nin bekası için sergilediği popülist yaklaşımın net bir ifadesidir.