2019 Ayaklanmalarını Bir Bağlama Oturtmak

Aralık 2018’de Muhammed Bouazizi’nin Tunus’un Sidi Bouzid kentinde kendisini ateşe vermesinin Arap İsyanlarını tetiklemesinden sekiz yıl sonra Sudan’ın kuzeydoğusunda yer alan Atbara kentinde yakıt ve ekmek isyanları başladı. Daha sonra, Arap İsyanlarının ikinci dalgası olarak adlandırılan olaylar kapsamında 2019 yılında halk ayaklanmaları yoğunlaşarak dört Arap cumhuriyetine daha sıçradı. Bu olaylar Cezayir ve Sudan Cumhurbaşkanları Abdulaziz Buteflika ile Ömer el-Beşir’in devrilmesi ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile Iraklı mevkidaşı Adil Abdülmehdi’nin istifalarıyla sonuçlandı.

Bu protesto dalgası Arap dünyasındaki insanların “Arap Baharından bitkin” hale geldiği bir zamanda ortaya çıktığı için herkesi şaşırttı. Al Sharq Forum’un bu özel çalışma grubu, Cezayir; Sudan, Lübnan ve Irak’taki farklı bağlam ve özgün dinamiklere rağmen bu protestoların protestocuların talep ve örgütlenmesinin niteliği açısından Arap isyanları olgusunun bir parçası olduğunu savunuyor. Dolayısıyla bunlar birkaç dağınık ve bağlantısız hadise olarak değil, bu isyanların ikinci dalgası olarak görülebilir ve görülmelidir. Çünkü 2011 ve 2019’da başlayan olaylar şüphe götürmez benzerliklere sahip:

  • İkisi de verimsiz, yolsuz, otoriter veya demokratik anlamda kusurlu rejimlere karşı yapılıp ya yürütmenin başının istifası ya da on yıllardır gücü tekelleştirmiş otokrat cumhurbaşkanlarını devirmek için ordunun müdahale etmesiyle sonuçlanan yaygın halk gösterileriydi.
  • Protestocular, birbiriyle kıyaslanabilir dertlerden kaynaklanan benzer talepler dile getirdi.
  • Protestocular aradaki sekiz yıllık boşluğa rağmen aynı pankartları açıp aynı sloganları attı.